Gagauz dilin orfografiyası genä rus dilindä kabledildi. Etti artık!
Gagavuzca, Sovyetler Birliği içinde yer almış hemen hemen bütün Türk dillerinde olduğu gibi yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır1.
Yıllardan beri Rusça’nın karşısında ezilen Gagavuzca, 1994 yılında Gagavuzya Özerk Bölgesinin ilanı ile tarih sahnesinden tamamen silinmekten bir nebze olsun kurtulmuştur. Ama özerkliğin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, işler hala Gagavuzca açısından iyi gitmemektedir.
Gagavuzya’da etnik yapının yüzde 82’ini Gagavuzlar oluştursa da2, Gagavuzca ne yazık ki henüz eğitim-öğretim dili olamamıştır. Ülkede henüz Gagavuzca eğitim veren bir ilkokul, lise ya da üniversite bulunmamaktadır. Bu eğitim kurumlarının tamamına yakını Rusça eğitim vermektedir.
Gagauzlar hayatları boyunca, iki yıllık geçici bir dönem dışında tutulursa, eğitimlerini yabancı dillerde almışlardır. Sovyetler döneminde 1958-1961 yılları arasında ilköğretim okullarında Gagauz Türkçesinde eğitim verilmiş ancak iki yılın sonunda tekrar Rusçaya geçilmiştir. Bu kararda veliler tarafından yapılan talebin etkili olduğu açıklaması yapılmıştı. Günümüzde ise Gagauz Yeri’ndeki okullarda haftada 2-3 saat Gagauz Dili ve Edebiyatı dersleri verilmektedir. Rus dilinde öğrenim görmeye devam eden Gagauzlar, aynı zamanda ‘istikrarlı bir şekilde’ asimile olmaya devam etmektedir.
Ana dili ve eğitim dilleri farklı kimi Gagauzlar yabancı dil ve kültürler karşısında bir tür komplekse kapılmışlardır. Bunlar ana dilleri ile konuşmanın aydın olmayı engellediği ve Gagauzca konuşmanın toplumda prestij kaybına sebep olacağı kanaatini taşımaktadırlar. Bundan dolayı da, ana dilini ev dışında kullanmamaya özen göstermekte ve ev dışında genellikle baskın dil olan Rusçayı kullanmaktadırlar. Şehirlerde yaşayan Gagauzlar ise, özellikle genç nesil, ev içinde de Rusça konuşmaktadır.
İrina Iusıumbelı3
Bilim dili olmayan bir dilin, küreselleşen bir dünyada artık hayatta kalması çok zor. Demir perde arkasındayken kendi kapalı çevresinde yaşayan toplumlar, artık dünyanın geri kalanı ile tamamen entegre. Bugün kendi okulunda Gagavuzca eğitim alamayan bir Gagavuz, bilgisayarındaki işletim sisteminde, internette kullandığı arama motorunda da Gagavuzca hizmet alamıyor. Bu da İrina Iusıumbelı’nın yazısında belirttiği gibi Gagavuzca’nın özellikle gençler arasında pratik günlük hayattan tamamen silinmesine yol açıyor. Bu durumda Gagavuzca yalnız yaşlılarında konuştuğu bir dil olmaya mahkum edilmiş oluyor.
Peki neden Gagavuzca bilim dili olamıyor? Ne yazık ki maddi yetersizliklerden. Bir dili yönetmek, ortografisini hazırlamak kolay şeyler değil. Gagavuzcayı yöneten resmi, bağımsız bir kurum yok. Yani Türkiye Türkçesinin sahip olduğu Türk Dil Kurumu gibi bir kuruma sahip değiller. Diğer bir çok Türk dili de Gagavuzca ile aynı kaderi paylaşıyor.
Yazımın başlığını, Gagavuzca yayın yapan Ana Sözü Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni Todur Zanet’in şu yazısından aldım:
Gagauz dilin orfografiyası genä rus dilindä kabledildi. Etti artık!
(…) Neçin sa herkerä, açan söz gider gagauz dilini korumak hem doorutmak için, bütün işlär rus dilindä yapılêr?
Bu soruşa cuvap çok var. Onnarı hepsini aaraştırmaa istämeerim. Sade bir iş soracam. Diil mi o iş için, ani gagauz dilini taa kolay yok etmää rus dili kalupları içindä!
Bilerim, bana hemen cuvap vereceklär: “Tezdä onu gagauzçaya da çevirecez?”
Neçin ölä, neçin saa kulaanızı arkadan sol elinizlän kaşıyêrsınız? Neçin çevireceniz? Neçin yazmadınız gagauzça da sora rus dilinä kimä lääzım o çevirsin?
İspolkomda bu soruşu incelärkana, İapolkomun hiç bir azası kalkmadı da desen: “Bey, ne yapêrız? Olmaz rus dilindä gagauz orfografiyasını kabletmää. Biraz bekleyelim. Ko bu insannar onu gagauzça hazırlasınnar da ozaman kabledelim!”
Birisi bunu demedi…
Todur Zanet4
Todur Zanet yakınmakta çok haklı. Gagavuzya İspolkomu, Gagavuzca’nın bir ortografiye sahip olmasının gerektiğine kadar vermiş, fakat bunu Rusça olarak hazırlamış. Peki neden? İlk neden bilinçaltına yerleştirilmek istenen bir mesaj: ”Okullarında Gagavuzca eğitim vermeyen, devlet yazışmalarını, meclis toplantılarını Rusça olarak yapan Gagavuzya’da Gagavuz dili gereksizdir.”
İkinci bir neden de, yıllar süren asimilasyon çalışmaları sonucu Gagavuzların ana dillerinde bilimsel olarak kendilerini ifade etmekte zorlanmaları. İrina Iusıumbelı yazısında şöyle ifade etmiş:
Duygu ve düşüncelerimi ana dilimde yetkin şekilde ifade edemediğimi fark ediyorum. Ana dilim, fikirlerimi kelimelere dökmek için yetersiz kalmaya başladı. On beş yıldır yaşadığım Türkiye’de yaşadığımdan dolayı Türkiye Türkçesinde kendimi çok daha iyi ifade edebilmekteyim. Aynı şekilde, Rusça da kendimi çok rahat biçimde ifade edebildiğim bir dildir. Ana dilimde ev ortamında rahatlıkla konuşmama, çocuklarıma da Gagauzca öğretmeye çalışmama rağmen, Gagauzca bilimsel bir yazı yazmaya veya da fikirlerimi akıcı bir şekilde kağıda dökebilme imkanına sahip değilim.
İrina Iusıumbelı3
Dili yöneten bir kurum olmayınca, ne yazık ki bilimsel terimler üretmek, yeni giren sözcüklere karşılık bulmak zorlaşıyor. Dil bilimcilerin bir araya gelip, ortak bir çatı altında çalışma yürütmesi de neredeyse imkansız hale gelmiş oluyor. Hal böyle olunca, klasik kısır döngüye girilmiş olunuyor. Bilimsel terim üretmediğinden, bilim dili olamıyorsun, bilim dili olamadığından bilimsel terim üretecek aydın yetiştiremiyorsun…
Ve daha önce belirttiğim gibi, bu sorundan sadece Gagavuzca etkilenmiyor. Örneğin risk altındaki bir başka dil, Kırım Tatarcası1 da benzer tehlike ile karşı karşıya.
20 yıldan fazla bir süredir Kırım Tatar dili, Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçiş sürecini yaşıyor. 1992 yılında Kırım Tatar toplumunda Latin alfabesi kabul edilmiş, 1997 yılında ise bu alfabe Kırım Özerk Cumhuriyeti Verhovna Radası tarafından onaylanmıştı. Fakat şimdiye kadar Kırım Tatar yazı dili Latin alfabesine tam olarak geçemedi. Günümüzdeki şartlar bu süreci tamamen yok edebilir, çünkü Rusya Federasyonu’nun ‘Rusya Federasyonu halklarının dilleri’ kanununa göre Rusya’da tüm resmi dillerin alfabeleri Kiril alfabelerine dayanıyor olmalı. Diğer alfabelerin kullanımı ancak Federal kanunla ayarlanabilir.
QHA’ya açıklama yapan Prof. Dr. Adile Emirova, Latin alfabesinin, Kırım Tatar dilinde var olan sesler için daha uygun olduğunu ve tek ses oluşturan iki harfin (къ, нъ, гъ, дж) kullanımına imkân verdiğini açıkladı.
Adile Emirova, Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi’nin çalışma grubu tarafından 4 yıl önce Latin alfabesindeki yeni yazım ve noktalama kurallarının hazırlandığını hatırlattı.
Emirova, “Bu durumda her şey belirsiz kaldı. Ukrayna Latin alfabesine geçmemiz için yardım etmiyordu, ama en azından yasaklamıyordu. Rusya mevzuatında ise sadece Kiril alfabesi geçerli. Bundan dolayı büyük ihtimalle Latin alfabesini kullanmamıza izin vermezler” dedi.
Kırım Haber Ajansı5
Latin alfabesine geçiş yapmak için uzun yıllardır çalışan Kırım Tatarları, Rusya’nın Kırımı işgal etmesiyle büyük bir yara almış durumdalar. Rusya Federasyonu içinde yer alan diğer bütün Türk dillerinde olduğu gibi, Kiril alfabesi kullanmak zorunda olacaklar.
Çözüm
Dünya’da en fazla konuşulan Türk dili olan Türkiye Türkçesi’ne ev sahipliği yapan Türkiye Cumhuriyeti, aynı zamanda bağımsız ve özerk Türk devletleri içinde maddi açıdan en zengin olanıdır. Tehdit altındaki bütün Türk dilleri son çırpınışlarını verirken, ne yazık ki önderlik göstermesi gereken Türkiye, şu anda Osmanlıca-Arapça sevdalısı kişilerin ürettiği kısır tartışmalar içindedir.
Gagavuzların latin alfabesine geçmesinin nedeni, Kırım Tatarları’nın latin alfabesine geçmek istemesinin nedeni, Azerbaycan’ın 1929 yılında (Türkiye’deki harf deviriminden hemen sonra) latin alfabesine geçmesinin nedeni ile aynıdır. Çünkü Türkiye Türkçesi latin alfabesi ile yazılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, TÜRKSOY ve Türk Dil Kurumu önderliğinde bir Türk Dilleri Kurumu kurulmasına destek olması gerekmektedir. Bu kurumun da ilk önceliği dünyadaki bütün Türk dillerindeki bütün sesleri kapsayacak bir Türk alfabesi oluşturmak olmalıdır. Türkiye Türkçesi’nin bile buna ihtiyacı vardır. Bu alfabe, Kırım Tatarcası gibi Kiril alfabesinden kurtulmak isteyen diğer bütün Türk dillerine de can suyu niteliğinde olacaktır.
Uluslararası standart olarak kabul edilecek Türk alfabesi, ortak klavye düzeni, ortak yazı tipi (font) desteği gibi bir çok faydayı da beraberinde getirecektir.
Türk Dilleri Kurumu altında Türk dillerinin her kolu ve konuşulan her dili için düzenleyici kurumlar, araştırma enstitüleri oluşturulacak; böylece maddi yetersizlikler yüzünden kaybolma riski taşıyan Türk ve Dünya mirası olan dillerimiz kurtulmuş olacaktır.
Eğer bu uluslarası kurum bir an önce kurulmazsa, ne yazık ki kısa bir süre sonra Tehlikedeki Diller Listesi‘nde daha bir çok ölü dil göreceğiz.
-
Tehlikedeki Diller Listesi. (2014). tehlikedekidiller.com. ↩ ↩2
-
2004 yılı Nüfus Sayımı. (2004). Moldova Cumhuriyeti Devlet İstatistik Kurumu. ↩
-
Iusıumbelı İ. (2013). Bir Gagauz Annenin İzlenimleri ‘Ana Dilimiz ve Biz’. Tehlikedeki Diller Dergisi, Cilt 3 (Sayı 1), 103-108 ↩ ↩2
-
Gagauz dilin orfografiyası genä rus dilindä kabledildi. Etti artık! (27 Temmuz 2014). anasozu.com. ↩
-
Kırım Tatar dili Latin alfabesine hiç geçmeyebilir. (10 Haziran 2014). Kırım Haber Ajansı. ↩